19 Mart 2014 Çarşamba

Devrimin üçüncü boyutu kapımızda!

  Hiç yorum yok
    Devrim kelimesini; “olağan giden durumun olağandışı yöntemlerle değiştirilerek yeni olağan durumu belirlemesi” diye tanımlarım. Yani devrim sonucunda artık eski rutin kaybolup yerine yepyeni ve alışılmamış bir rutin gelir ve o da bir sonraki devrimin kurbanı oluncaya dek hayatımızı şekillendirir. İşte bu ilk yazımda devrimsel bir gelişmeye yer vermek istedim. Ateş, yazı, barut, televizyon, internet ve cep telefonundan sonra gelen rutin bozucu:3 Boyutlu Yazıcılar…bilgisayarların evlere yavaş yavaş girdiği, CD-ROMkelimesinin insanları heyecanlandırdığı, bilgisayar dergilerinin yanında disketlerin verildiği o güzel yıllarda en büyük devrim kasaların içine Fax-Modem kartlarının konulmasıydı. Modemden çıkan tiz ses adeta yepyeni bir dünyanın başlangıcını haykırıyordu. İnternet isimli bu dünya ile artık hayatımızda hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Tarih boyuna en büyük güç olan bilgi artık evrenseldi ve küçücük odamızdan saniyeler içerisinde hayatımızda hiç görmeyeceğimiz kişilerle irtibat kurabiliyorduk. Yani büyük olan evren küçük olan insan kavramı tam anlamıyla tersine dönmüştü. Dünya küçük bir köy, insanlar ise mega bir evreni oluşturmuşlardı. Bu, dünya tarihini kökten değiştiren bir gelişme olmuştu. Artık hiçbir şey gizli saklı kalmayacaktı...
    3B yazıcılar hayatımıza ne gibi yenilikler getirecek?
Bu nostaljik girişten sonra gelelim şimdiki devrime. O günlerde, sadece yazdığımız metinlerin çıktısını almak ve arada bir fotoğraflarımızı basmak için kullandığımız mürekkep püskürtmeli yazıcıların gelişimi çok hızlı ilerlemedi. Hala mürekkep püskürtmeli yazıcıları kullanmaktayız. Lazer ve Termal yazıcılarla çeşitlenen yazıcıların ortak özelliği ise kâğıt üzerine iki boyutlu çıktı vermeleriydi. Şimdi ise bambaşka bir gelişme yaşanıyor. Yazıcılar, kendilerine gönderilen görüntülerin birebir çıktısını almaları için hala geliştiriliyor ve gün itibariyle artık son kullanıcıların alabileceği seviyeye çekilmeleri için sona yaklaşılmış durumda.Bunları uzun uzun anlatıp zaten internetten kolaylıkla ulaşabileceğiniz bilgileri tekrarlamayacağım. Benim değinmek istediğim nokta bu devrimde neredeyiz? Ne yapmalıyız ve ne gibi fırsatları keşfedip değerlendirmeliyiz?Öncelikle 3 Boyutlu Yazıcıların hayatımıza katacağı en büyük devrim ekranlarda uzaktan görmek zorunda olduğumuz cisimlerin gerçek hallerini direkt yanı başımızda görecek olmamız. İnanın bu cümlenin gerçekleşme ihtimali bile insanı heyecanlandırmaya yetiyor. Gözlerinizi kapatın ve yanı başınızda olmasını dilediğiniz ne varsa düşünün. İşte o hayal ettiğiniz (ve tabii bir yazıcının içinden çıkarabileceği büyüklükte olan) cisim dakikalar içerisinde yanı başınızda olacak! Şuan aklınıza ilk gelen imgelerin e-ticaret siteleri, gözlükler, ayakkabılar çerçevesinde olduğunu tahmin ediyorum ama inanın çok daha ötesi var. Nasıl olduğunu görmek için video paylaşım sitelerine “3D printer” yazmanız yeterli!
   Amerika için memleket meselesi
Amerikan Başkanı Barrack Obama sırf bu konu için ulusa özel bir konuşma yaptı ve ülkenin en önemli politikalarının başında geldiğini belirtti 3B yazıcılar için. Amerikan üniversiteleri bu ürünü geliştirmek ve farklı alanlarda kullanmak üzere bütçelerini sonuna kadar açtı. Mühendisler, tasarımcılar ve hatta felsefeciler-sosyologlar bu konu üzerinde araştırma yapıp bütçe taleplerinde bulunuyorlar. Sevgili melek görünümlü yatırımcılar adeta silikon vadisindeki mucit ve girişimcileri abluka altına almış durumdalar. Bu konu hakkındaki en ufak gelişmeleri an be an takip ediyorlar çünkü bu devrim artık tüm insanlıkla buluşmak üzere ve herkes atı alıp Üsküdar’ı geçme derdinde.
    Türkiye’deki gelişmeler henüz yeterli değil
KOSGEB olarak 10 KOBİ Zirvesini düzenlerken bir detay konu ilgimi çekti. Türk Patent Enstitüsü Başkanı Sayın Prof. Dr. Habip ASAN patent ile ilgili bir konu hakkında sunum yaptıktan sonra son görselini gündem dışı bir konuya ayırmıştı. O konu tahmin ettiğiniz üzere 3 Boyutlu yazıcılardı. Sayın Başkan, University of Washington’a yapmış olduğu ziyarette 3B yazıcılar üzerine yapılan çalışmaları görünce hem heyecanlanmış hem de hüzünlenmişti. Başarılı bir akademisyen olan ve yeni teknolojik gelişmeleri aynı heyecanla takip ettiğini bildiğim Sayın Başkan, ülkemizdeki gelişmelerin yetersizliğini bizzat yerinde inceledikten sonra daha fazla müşahede etmiş ve bunu da bizlerle paylaşmıştı.
Oradaki iş adamlarını da bu konu üzerine yoğunlaşmaları ve yeni girişimlerin bu konu üzerinde gerçekleşmesi gerektiğini belirtmişti. Bu sunumdan sonra biraz araştırma yaptım ve 3 Boyutlu Yazıcılar hakkında çok büyük araştırmalar içerisinde olmadığımızı gördüm. Yer sıkıntısından tek tek yazamıyorum ama arama yaparak 3 Boyutlu Yazıcılar üzerine yoğunlaşan arkadaşlarımızı görebilirsiniz. Maalesef sayıları çok az ama umut verici gelişmelere de imza atmıyor değiller. Başarıları daim olsun.İşte durumumuz bu. Düşünüldüğü vakit sayısız inovasyon ve girişim çıkartılabilecek bu devrim için maalesef çok fazla konsantrasyon ve arama konferanslarını daha şimdiden düzenlememiz şart. Bunun yanında girişimcilerimizin ve öğrencilerimizin de özellikle Amerika’da gerçekleştirilen etkinlikleri en azından internet üzerinden takip etmelerini diliyorum. Artık video paylaşım siteleri anlık olarak bu etkinlikleri yayınlıyor veya kaydını izleyebiliyorsunuz. Medikal Teknoloji, Silah Üretimi, Organ Üretimi, Sanayi Üretimi ve daha sayısız alanda ürünlerin birebir kopyalarını üretmeye başlandığı bu dönemi izleyerek geçirmemiz gerekiyor. Yoksa: “küçücük bir yazılım olan Whatsapp nasıl 19 milyar dolar olur aklım almıyor?” diye kendi kendimize hayıflanmalarımızın sonu gelecek gibi görünmüyor. Söylenecek daha çok söz var ama söylenmişleri tekrarlamak gereksiz. Tek ihtiyacımız biraz odaklanma ve girişimcilik ruhunu harekete geçirme!…

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder